Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hayirsiz Evlat

Aşağa gitmek

Hayirsiz Evlat Empty Hayirsiz Evlat

Mesaj tarafından ByGizemLi. Cuma Mart 14, 2008 8:57 pm

başlık :HAYIRSIZ EVLAT"POLİSİYE HİKAYE"
ekrem güneşli

Pencerenin önüne oturuyorum. Akşam yaklaşıyor

Hava birazdan kararacak, yine demir-beton yığını

dairemin, sıkıcı -yazılarımı yazdığım odama hapso-

lacağım- karşıda komşuların eviyle karşı karşıya-

yım...Bazan, koltukta kestirerek, bazan daktilomun

başında tuşlara basarak günleri geçiriyorum...

Atmışbeş yaşını geçtim galiba, belki de bana öyle

geliyor...Behçet, amca da öldürüldüğünde , benim

yaşımdaydı galiba...Nereden bileceksiniz siz...

Duvar dibi komşumuzdu, çarşıda, küçük bir kulübe-

si vardı. Gaz tenekelerine lehim yapardı..Kır saçlı

burnundan düşecek gibi duran gözlüğü, uzamış

ak "beyaz" sakallarıyla garip bir adamdı. İki oğlu

vardı, ikisi de dikiş tutturamamıştı, Ertan, bir

kamyonda muavindi;, orta boylu, saçının tepesi

dökülmüş, sivri burunlu, kızınca öküz gibi böğüren

kendinden küçükleri, iri kemikli elleriyle evire

çevire döğen, ama iri yarı bir çocuk çıkınca korkak

zağar gibi, tabanları yağlayıp kaçan bir tipti...

Babam, "Allah Behçet efendiyi korusun ! İki, zibidi

de adam olmaz !" diye söylenirdi. Ertan, en büyüğü

idi, bir de, evli kız kardeşleri vardı. "Müzeyyen abla

derdim...Beni öper, yanaklarımı sıkardı. "Sen ne

hoş çocuksun Erol !"derdi..Anneleri, kanserden

ölmüştü, babaları bir daha evlenememişti.

İki haydut , Behçet amcanın sözüydü bu, " baba-

larının evlenmesine karşı çıkmışlardı.Kaç kaz

Behçet amcanın, bizim eve zor düştüğünü biliyo-

rum..."Aman, Hayrullah ! Bu serseriler beni öldü-

recek !" diye koca adam, hüngüre hüngüre ağlardı.

Yanaklarından aşağıya akan göz yaşlarını ,cebinden

çıkardığı buruşuk mendille silerken, " ne istiyorlar

senin haytalar ?" diye babam sorardı.

"Efendim, emekli maaşıma, ve oturduğum evime

göz diktiler...Satalım bu evi, şehire gidip yerleşelim

diye tutturuyorlar. " Hayrullah, ben şehirde ne ya-

parım ! Sen söyle...Baba-ata ocağını nasıl satarım

O evin her odasında rahmetli eşimin hatırası var,

hala gardropta giysileri duruyor, bazan çıkarıp

kokluyorum...!"

Behçet amcaya çok acıyordum...Babama

"baba, çocukarıyla bir de sen konuşsan !" dedim.

Babam gitti, geldiğinde yüzü asıktı. Sinirliydi

"Ne dediler baba ?" dedim.

" Bunlar adam değil oğlum, kalas bile bunlardan

iyi ! Hiç olmazsa, işe yarar !" dedi..

Behçet amca, arada sırada bize gelir, babamla

sohbet eder, çocuklarını şikayet eder, babam, "iyi

olur inşallah !" diye gönlünü alarak, avlu kapısına

kadar uğurlardı.

Ertan, bir gün, beni sokakta çevirdi,"bana bak

lan ! Baban, p...söyle bir daha bizim işimize burnu-

nu sokmasın !" dedi.

"Peki söylerim Ertan !" dedim.

"Hırta bak ! Abi demek ağzına yakışmıyor

mu ? lan ..."

"Kime abi diyeceğimi bilirim ben !" diye hırsla

yüzüne baktım..."

Behçet amca, bir aydır görünmedi. Babam

merak etti, beni gönderdi..Kapıyı dövdüm, Ertan

çıktı, gözleri kan çanağına dönmüş, sarhoştu.

"Ne istiyorsun lan ?" dedi..

"Şey..Babam, Behçet amcanı git yokla dedi..

Hasta mı diye geldim "

" Şey...babamı biz de göremedik...Bir aydır

kayıp !"

Eve geldim. Babam, "garip dedi, bu adam

nereye gider...Bursa'da kızı var ya, damadıyla

arası açık...Var bunda bir iş...! Erol, sen otur evde

oğlum, ben polise gidip söyleyim..."

Annem, komşudan gelmişti. "Nereye gidiyorsun

bey ?" dedi..

"Behçet efendi kayıp, evde de yokmuş !"

" Sıpaları, sana zaten kin besliyor, bir bunak

ihtiyar yüzünden başını belaya sokacaksın !"dedi.

Babam, ceketini çividen aldı, çıktı.

* * * *

Polis arabası, Behçet amcanın kapısının önünde

durdu. Otamatik tabancalı, iki polis arabadan indi.

Babam, arkadan geldi. Polis, arabasını gören

mahallenin ne kadar kadını, kızı, çocuğu varsa

kapının önüne birikti. Dedikoduya başladılar

"Behçet efendi evde yokmuş ..."

" Evlatları, zavallı ihtiyarı dövüyordu !"

" Olmaz olsun öyle evlat !"

" Evlat bu komşu, alsan alınmaz, satsan

satılmaz !"

"Ertan serserinin biriydi zaten !"

" Tuna da abisine uydu.... !"

Meraklı kalabalık, bahçenin içine dolmuştu.

Polisler, kapıya geldi. Kapıyı dövdü bir polis

Ertan, uykulu, gözlerini ovalayarak

geldi kapıyı açtı.

"Ne var yahu ? Uykumdan ettiniz...!"

"Hakkınızda ihbar var ! Evi arayacağız !"

" Arama izniniz var mı ? Ne biliyim sizin

polis olduğunuzu !"

Polis, savcılık raporunu gösterdi.

"Baban , bir aydır kayıpmış, nereye gitti ?

haberin var mı ? "

Ertan, kekelemeye başladı, "şey...!

bilmiyorum !"

" Bizimle, karakola geleceksin, ifadeni

alacağız !"

Polis arabasına , iki polisin nezaretinde bindi

Polis arabası, kalabalığın, meraklı, bakışları

arasında uzaklaştı "


* * *

Babam, o gün eve geldiğinde çok üzgün görünü

yordu. Annem, "hayrola bey ? N'oldu ?" dedi.

Ceketinin iç cebinden buruş buruş olmuş

gazeteyi çıkardı, bitkin bir sesle,

"Behçet efendiyi oğulları öldürmüş !" dedi.

Aldım, gazeteyi, iri puntolu başlık atılmış

"Katil Evlatlar !"

Okumaya başladım. " Bir aydır kayıp olan

adı ....soyadı ...olan, 65 yaşındaki, resmi aşağıda

zavallı ihtiyar, korkunç bir şekilde öldürülmüş-

tür. Ertan adındaki, S...otobüsünde muavin olarak

çalışan delikanlı, Tuna, adındaki kardeşiyle birlikte

cinayeti tasarlayarak , ....günü...saat 12 de

yatak odasında uyuyan zavallı ihtiyarı , ellerine

geçirdikleri bir urganla boğarak öldürmüşlerdir...

Katil evlatlar, ifadelerinde, babalarının " beni

öldürmeyin, babamdan kalan, bu evi satarsanız

perişan olursunuz !"diye yalvardığını, ama Ertan

adındaki delikanlının erkek kardeşi Tuna'nın

"Günah ! Bırakalım babamızı !"diye yalvarmalarına

rağmen, sesini çıkarırsan, seni de babam gibi

öldürürüm !" diye tehdidi karşısında korkarak

cinayeti işlediklerini itiraf etmiştir. Babalarını

öldürme nedeni, çocukken, babasının Ertan'ı dövdü

ğü, bunun bilinç altına yerleşerek, marazi bir hal

aldığı, kardeşi Tuna'ya daha iyi davrandığı için

kin beslediği- zaten Şizofrenik bir karekter taşıdığı

hastanede yapılan muayenede ortaya çıkmıştır

diye raporda yazılmıştı...

Babalarını öldüren iki katil evlat, sonra bir

tehlize koyarak, ahıra götürüp, derin bir çukur aç-

tıktan sonra gömmüşler, sonra üzerine toprak ata-

rak, toprağın yeni olduğu belli olmasın diye

samanlayarak, dikkat çekmemek istemişlerdir.

* * * *

Behçet amcanın ölümünü, aradan yıllar geçse

de hala unutamadım...Zavallı Behçet amca, bilsey

di, oğullarından birini çocukken döğer miydi ?

Babam, "Erol, Behçet amcan çok talihsiz bir insan

mış, bir gün oturduk, hayat hikayesini bana anlattı

dedi. "İlk çocukları Ertanmış, annesi çok şımartır-

mış, eşinin "karısının" "Behçet, babaannesi

oğlumuza çok yüz veriyor, göreceksin, bak canvar

ruhlu olacak !" demesine rağmen aldırmamış,

sonra çok pişman olmuş ya, atı alan Üsküdarı

çoktan geçmiş..."

Behçet amcanın ölümünden sonra, babam

evimizi sattı, Ankara'ya gelip yerleştik...Ondan

sonra, kasabada neler oldu, Behçet amcanın ço-

çukları hapishaneden çıktı mı bilmiyorum ...
ByGizemLi.
ByGizemLi.
WebMaster
WebMaster

Mesaj Sayısı : 46
Kayıt tarihi : 14/03/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz