Galata Saray . . . : : : YüzyılıN AltıN AdamlarI : : : . .
1 sayfadaki 1 sayfası
Galata Saray . . . : : : YüzyılıN AltıN AdamlarI : : : . .
. . . : : : YüzyılıN AltıN AdamlarI : : : . .
[/center]
1966 yılında doğan Taffarel 1994 yılında Brezilya'nın kazandığı Dünya Kupası'nda takımının file bekçisiydi.
Kurtardığı penaltı vuruşlarından sonra yıldızlaştı ve tüm kulüplerin peşinden koştuğu bir file bekçisi oldu.
Taffarel ise peşinden koşanlar arasından Parma'yı seçti ve 1998'de Galatasaray'a transfer olana kadar
Parma'nınfile bekçiliğini yaptı. Galatasaray'da 3 sezon görev yapan Taffarel 2 Türkiye, 1 Lig Şampiyonluğu,
UEFA ve Süper Kupa heyecanını takımıyla birlikte yaşadı. 2001 yılında Galatasaray'dan ayrılan Taffarel eski takımı
Parma'ya geri döndü.
Doğum Tarihi : 25.03.1980
Doğum Yeri : İstanbul
Uyruğu : (Türkiye)
Boy : 185 cm
Kilo : 79 kg
Pozisyon : Kaleci
Son Kulübü : Samsunspor
Kontrat Başlangıç Tarihi : 01.06.2003
Kontrat Bitiş Tarihi : 31.05.2004
[/center]Kurtardığı penaltı vuruşlarından sonra yıldızlaştı ve tüm kulüplerin peşinden koştuğu bir file bekçisi oldu.
Taffarel ise peşinden koşanlar arasından Parma'yı seçti ve 1998'de Galatasaray'a transfer olana kadar
Parma'nınfile bekçiliğini yaptı. Galatasaray'da 3 sezon görev yapan Taffarel 2 Türkiye, 1 Lig Şampiyonluğu,
UEFA ve Süper Kupa heyecanını takımıyla birlikte yaşadı. 2001 yılında Galatasaray'dan ayrılan Taffarel eski takımı
Parma'ya geri döndü.
Doğum Tarihi : 25.03.1980
Doğum Yeri : İstanbul
Uyruğu : (Türkiye)
Boy : 185 cm
Kilo : 79 kg
Pozisyon : Kaleci
Son Kulübü : Samsunspor
Kontrat Başlangıç Tarihi : 01.06.2003
Kontrat Bitiş Tarihi : 31.05.2004
967'de Kalafat'ta doğan Popescu Steaua Bükreş'te ve PSV Eindhoven'da oynadığı yıllarda yıldızlaştı.
Daha sonra Barcelona'ya transfer oldu ve takımın kaptanlığını üstlendi. Kupa Galipleri Kupası Şampiyonluğunu
yaşadıktan sonra 1997'de Galatasaray'a transfer oldu. Galatasaray tarihinin unutulmaz savunma oyuncularından olan
Popescu 2001-02 sezonunda Lecce'ye transfer olana kadar sarı kırmızılı forma ile 3 lig, 2 Türkiye, 1 UEFA Kupası ve 1 de
Avrupa Süper Kupasını kazandı.
Nevin - Osman Korkmaz çiftinin üç erkek kardeşinden biri olan Bülent Korkmaz, 24 Kasım 1968 tarihinde İstanbul'da doğdu.
Çocukluk yılları Fatih, Edirnekapı'da geçiren Korkmaz, ilkokulu bugünkü Vefa Stadı'nın arkasında bulunan Hattat
Rakım İlkokul'unda bitirdi. O yıllarda dahi futbola ilgisi, boş vakitleri top oynayarak geçirmesiyle kendini belli ediyordu.
İlkokul sonrası ailesi Florya'ya taşındı. Yeni evleri Galatasaray Futbol Kulübü'nün bugünkü tesislerinin karşısındaydı.
Bir gün evinin yakınlarında top oynarken, Galatasaray altyapısından Salih Bulgurlu ve Ahmet Keskinkılıç tarafından farkedilip,
altyapıya kazandırıldığında henüz 11 yaşındaydı. O günler için sonradan şöyle diyecekti:
Galatasaray formasını bir gün giyeceğim diyordum. Ama daha 11 yaşında giyeceğimi rüyamda görsem inanamazdım.
Bir gün bana "Seni Galatasaray'a alalım, gelir misin" dediler... İşte o an Galatasaray maceram başladı.
O gece sabaha kadar uyuyamadım, 11-12 yaşımda renklerine gönül verdiğim takımın futbolcusu olacaktım.
Ertesi günü iple çektim. Tuttuğum takımın, her gün uzaktan baktığım Galatasaray kulübünün içindeydim artık.
Altyapıda oynarken Şenlikköy Orta Okulunu bitirdi. O dönem kadrosunda yer aldığı, Ahmet Keskinkılıç yönetimindeki minikler
takımı Yıldızlar İstanbul şampiyonu oldu. 14 yaşında Bülent Ünder tarafından, 14-16 yaş "Gençler Takımı"na alındı.
Futbol hayatında basamakları takılmadan çıkmasının en büyük sebebi, sahip olduğu hırs ve heyecandı.
Gençler takımında oynadığı dönemde 2. şampiyonluğunu yaşadı: "Gençler Türkiye şampiyonluğu".
Gençler takımının ardından girdiği paf takımıyla "U21 Türkiye şampiyonluğu"nu kazandı. O dönemi şöyle anlatıyor:
Bülent Ünder Hoca'mdan çok şey öğrendim. U21 Türkiye şampiyonu olduk. O sırada genç takım ve u21 (PAF takım) ile,
amatör ligde, 3.ligde devamlı maç yapıyordum. Haftanın üç günü değişik kategorilerde Galatasaray forması altında oynuyordum.
Genç takımlar "Türkiye Şampiyonluğu"nun ardından, Bülent Korkmaz, İhsan, Hüseyin ve Tugay'la birlikte Bülent Ünder tarafından A takım'a gönderildi.
Derwall ve Mustafa Denizli döneminde A takım ile idmanlara çıkmaya ve forma giymeye başladı. Lig maçlarının yanı sıra bir çok Avrupa Kupası maçlarında da forma giyme şansı buluyordu.
Sahip olduğu hırs, Bülent Korkmaz'ın Galatasaray'daki yerini her geçen gün sağlamlaştırıyordu.
A takımına girmiş olmanın mutluluğunu yaşadığı dönemde eşi Banu ile tanıştı.
Profesyonel olarak mukavele imzaladıktan 2 sene sonra, 22 yaşında evlendi. Evliliğinin 4. senesinde ilk çocukları Selen,
9. senesinde ise ikinci çocukları Ezgi dünyaya geldi.
A takımın çiçeği burnunda futbolcusuyken bir aile ortamında eşim Banu ile tanıştım.
Yıldırım aşkı bu olsa gerekti. Bir yanda futbol aşkı ve bir yanda ömür boyu sürecek bir evliliğin kıvılcımlarının atıldığı bir aşk.
Futbol hayatı nedeniyle bıraktığı eğitimine devam etme kararı alarak, Pertevniyal Lisesi gece bölümüne başladı.
2. sınıfda idmanlar ve maçların yoğunluğu sebebiyle liseyi dışardan bitirmek zorunda kalan Bülent Korkmaz, diplomasını Bakırköy Lisesinden aldı.
Futbol hayatını, başladığı gibi, 22 sene forma giydiği "Yurt içinden ve dışından bir çok transfer teklifi almama rağmen asla ve asla Galatasaray'dan ayrılmayı düşünmedim." dediği Galatasaray'da noktaladı. ( Kaptan a özel
[center]Name: Hakan
Surname: Ünsal
Number: 57
Position: Defense
Date of birth: 14.05.1973
Place of birth: Sinop- Türkiye
Previous clubs: Karabükspor
Last team he played: Karabükspor
Year of transfer: 1994- 2002
Height: 1.78 m
Weight: 78 Kg
[center]Okan Buruk (d. 19 Ekim 1973), Türk orta saha oyuncusu. 2006/2007 sezonu itibariyle Galatasaray Spor Kulübü'nde forma giymektedir.
İlk olarak Büyükçekmece’de yerel bir kulüp olan Karadeniz İdman Ocağı’nda oynadı. Her iki abisinin de futbolcu olması nedeniyle
futbolla iç içe büyüdü ve 11 yaşında Galatasaray’ın alt yapısına girdi. 1992 yılında Avrupa Gençler Şampiyonu olan Genç Milli Takım’ın kaptanıydı.
Trabzonspor'la oyanan bir kupa maçında ayağının kırılması nedeniyle bir süre yeşil sahalardan uzak kaldı. Ancak umudunu kaybetmeyerek çok çalıştı ve kısa sürede iyileşerek futbola geri döndü.
2001 yılında İtalya’nın Inter Milan Kulübü’ne transfer olurken, sezon bitiminden 3 Ay önce Inter' le anlaşma imzaladığını kulübünden gizlemiş ve maçlara konsantre
olamadığından kritik Ankaragücü maçında 25 dakikada 2 sarı kart görerek takımını 10 kişi bırakmıştır. Türkiye Milli Takımı’nın 3. olduğu 2002 Dünya Kupası’nda forma giydi. Emre Belözoğlu ile birlikte gittiği,
3 sezon oynadığı Inter’de fazla forma şansı bulamadı. 2004/2005 sezonu başında Beşiktaş'a transfer oldu. 11 Temmuz 2006 tarihinde boş mukaveleye imza atarak eski kulübü Galatasaray'a geri dönmüştür.
[center]Ümit Davala (doğum 30 Haziran 1973, Mannheim Almanya) Werder Bremen ve Türk Milli Takımın futbolcusu.
Almanya'da futbola başlayan ve Türkiye'de Gençlerbirliği, İstanbulspor gibi kulüplerde de oynayan Ümit Davala 1995/1996
sezonunda Fatih Terim'in Galatasaray'ın başına gelmesiyle Diyarbakırspor'dan transfer edildi ve buradaki performansı ile Türk futbolunun önemli
oyuncularından biri durumuna geldi. Pek çok pozisyonda oynayabilen Ümit Davala genel olarak orta sahanın sağında oynamaktadır.
Galatasaray'da 4 şampiyonluk ve 2000 yılında UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanma başarısını gösterdi. 2002 Dünya Kupası'nda 3 olan Türk Milli Takımı'nda oynadı ve oldukça başarılı bir turnuva geçirdi.
İtalya'da AC Milan ve kısa süreli olarak İnter Milan takımlarında oynadı.
2003 yılında Bundesliga takımı SV Werder Bremen'e transfer oldu. Almanya'daki ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı.
41 kez Türk milli takımının formasını giydi ve 4 gol attı. Özellikle 2002 Dünya Kupası sırasında çok kritik maçlar olan Japonya ve Çin maçlarında attığı goller ve çeyrek finalde İlhan Mansız'ın
Senegal'e attığı goldeki asistiyle bu turnuvdaki başarının en önemli oyuncularından biri oldu.
Müzikle de ilgilen Ümit Davala, 2004 yazında Rap tarzında bir müzik albümü çıkardı.
Daha sonra Barcelona'ya transfer oldu ve takımın kaptanlığını üstlendi. Kupa Galipleri Kupası Şampiyonluğunu
yaşadıktan sonra 1997'de Galatasaray'a transfer oldu. Galatasaray tarihinin unutulmaz savunma oyuncularından olan
Popescu 2001-02 sezonunda Lecce'ye transfer olana kadar sarı kırmızılı forma ile 3 lig, 2 Türkiye, 1 UEFA Kupası ve 1 de
Avrupa Süper Kupasını kazandı.
Nevin - Osman Korkmaz çiftinin üç erkek kardeşinden biri olan Bülent Korkmaz, 24 Kasım 1968 tarihinde İstanbul'da doğdu.
Çocukluk yılları Fatih, Edirnekapı'da geçiren Korkmaz, ilkokulu bugünkü Vefa Stadı'nın arkasında bulunan Hattat
Rakım İlkokul'unda bitirdi. O yıllarda dahi futbola ilgisi, boş vakitleri top oynayarak geçirmesiyle kendini belli ediyordu.
İlkokul sonrası ailesi Florya'ya taşındı. Yeni evleri Galatasaray Futbol Kulübü'nün bugünkü tesislerinin karşısındaydı.
Bir gün evinin yakınlarında top oynarken, Galatasaray altyapısından Salih Bulgurlu ve Ahmet Keskinkılıç tarafından farkedilip,
altyapıya kazandırıldığında henüz 11 yaşındaydı. O günler için sonradan şöyle diyecekti:
Galatasaray formasını bir gün giyeceğim diyordum. Ama daha 11 yaşında giyeceğimi rüyamda görsem inanamazdım.
Bir gün bana "Seni Galatasaray'a alalım, gelir misin" dediler... İşte o an Galatasaray maceram başladı.
O gece sabaha kadar uyuyamadım, 11-12 yaşımda renklerine gönül verdiğim takımın futbolcusu olacaktım.
Ertesi günü iple çektim. Tuttuğum takımın, her gün uzaktan baktığım Galatasaray kulübünün içindeydim artık.
Altyapıda oynarken Şenlikköy Orta Okulunu bitirdi. O dönem kadrosunda yer aldığı, Ahmet Keskinkılıç yönetimindeki minikler
takımı Yıldızlar İstanbul şampiyonu oldu. 14 yaşında Bülent Ünder tarafından, 14-16 yaş "Gençler Takımı"na alındı.
Futbol hayatında basamakları takılmadan çıkmasının en büyük sebebi, sahip olduğu hırs ve heyecandı.
Gençler takımında oynadığı dönemde 2. şampiyonluğunu yaşadı: "Gençler Türkiye şampiyonluğu".
Gençler takımının ardından girdiği paf takımıyla "U21 Türkiye şampiyonluğu"nu kazandı. O dönemi şöyle anlatıyor:
Bülent Ünder Hoca'mdan çok şey öğrendim. U21 Türkiye şampiyonu olduk. O sırada genç takım ve u21 (PAF takım) ile,
amatör ligde, 3.ligde devamlı maç yapıyordum. Haftanın üç günü değişik kategorilerde Galatasaray forması altında oynuyordum.
Genç takımlar "Türkiye Şampiyonluğu"nun ardından, Bülent Korkmaz, İhsan, Hüseyin ve Tugay'la birlikte Bülent Ünder tarafından A takım'a gönderildi.
Derwall ve Mustafa Denizli döneminde A takım ile idmanlara çıkmaya ve forma giymeye başladı. Lig maçlarının yanı sıra bir çok Avrupa Kupası maçlarında da forma giyme şansı buluyordu.
Sahip olduğu hırs, Bülent Korkmaz'ın Galatasaray'daki yerini her geçen gün sağlamlaştırıyordu.
A takımına girmiş olmanın mutluluğunu yaşadığı dönemde eşi Banu ile tanıştı.
Profesyonel olarak mukavele imzaladıktan 2 sene sonra, 22 yaşında evlendi. Evliliğinin 4. senesinde ilk çocukları Selen,
9. senesinde ise ikinci çocukları Ezgi dünyaya geldi.
A takımın çiçeği burnunda futbolcusuyken bir aile ortamında eşim Banu ile tanıştım.
Yıldırım aşkı bu olsa gerekti. Bir yanda futbol aşkı ve bir yanda ömür boyu sürecek bir evliliğin kıvılcımlarının atıldığı bir aşk.
Futbol hayatı nedeniyle bıraktığı eğitimine devam etme kararı alarak, Pertevniyal Lisesi gece bölümüne başladı.
2. sınıfda idmanlar ve maçların yoğunluğu sebebiyle liseyi dışardan bitirmek zorunda kalan Bülent Korkmaz, diplomasını Bakırköy Lisesinden aldı.
Futbol hayatını, başladığı gibi, 22 sene forma giydiği "Yurt içinden ve dışından bir çok transfer teklifi almama rağmen asla ve asla Galatasaray'dan ayrılmayı düşünmedim." dediği Galatasaray'da noktaladı. ( Kaptan a özel
[center]Name: Hakan
Surname: Ünsal
Number: 57
Position: Defense
Date of birth: 14.05.1973
Place of birth: Sinop- Türkiye
Previous clubs: Karabükspor
Last team he played: Karabükspor
Year of transfer: 1994- 2002
Height: 1.78 m
Weight: 78 Kg
[center]Okan Buruk (d. 19 Ekim 1973), Türk orta saha oyuncusu. 2006/2007 sezonu itibariyle Galatasaray Spor Kulübü'nde forma giymektedir.
İlk olarak Büyükçekmece’de yerel bir kulüp olan Karadeniz İdman Ocağı’nda oynadı. Her iki abisinin de futbolcu olması nedeniyle
futbolla iç içe büyüdü ve 11 yaşında Galatasaray’ın alt yapısına girdi. 1992 yılında Avrupa Gençler Şampiyonu olan Genç Milli Takım’ın kaptanıydı.
Trabzonspor'la oyanan bir kupa maçında ayağının kırılması nedeniyle bir süre yeşil sahalardan uzak kaldı. Ancak umudunu kaybetmeyerek çok çalıştı ve kısa sürede iyileşerek futbola geri döndü.
2001 yılında İtalya’nın Inter Milan Kulübü’ne transfer olurken, sezon bitiminden 3 Ay önce Inter' le anlaşma imzaladığını kulübünden gizlemiş ve maçlara konsantre
olamadığından kritik Ankaragücü maçında 25 dakikada 2 sarı kart görerek takımını 10 kişi bırakmıştır. Türkiye Milli Takımı’nın 3. olduğu 2002 Dünya Kupası’nda forma giydi. Emre Belözoğlu ile birlikte gittiği,
3 sezon oynadığı Inter’de fazla forma şansı bulamadı. 2004/2005 sezonu başında Beşiktaş'a transfer oldu. 11 Temmuz 2006 tarihinde boş mukaveleye imza atarak eski kulübü Galatasaray'a geri dönmüştür.
[center]Ümit Davala (doğum 30 Haziran 1973, Mannheim Almanya) Werder Bremen ve Türk Milli Takımın futbolcusu.
Almanya'da futbola başlayan ve Türkiye'de Gençlerbirliği, İstanbulspor gibi kulüplerde de oynayan Ümit Davala 1995/1996
sezonunda Fatih Terim'in Galatasaray'ın başına gelmesiyle Diyarbakırspor'dan transfer edildi ve buradaki performansı ile Türk futbolunun önemli
oyuncularından biri durumuna geldi. Pek çok pozisyonda oynayabilen Ümit Davala genel olarak orta sahanın sağında oynamaktadır.
Galatasaray'da 4 şampiyonluk ve 2000 yılında UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanma başarısını gösterdi. 2002 Dünya Kupası'nda 3 olan Türk Milli Takımı'nda oynadı ve oldukça başarılı bir turnuva geçirdi.
İtalya'da AC Milan ve kısa süreli olarak İnter Milan takımlarında oynadı.
2003 yılında Bundesliga takımı SV Werder Bremen'e transfer oldu. Almanya'daki ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı.
41 kez Türk milli takımının formasını giydi ve 4 gol attı. Özellikle 2002 Dünya Kupası sırasında çok kritik maçlar olan Japonya ve Çin maçlarında attığı goller ve çeyrek finalde İlhan Mansız'ın
Senegal'e attığı goldeki asistiyle bu turnuvdaki başarının en önemli oyuncularından biri oldu.
Müzikle de ilgilen Ümit Davala, 2004 yazında Rap tarzında bir müzik albümü çıkardı.
Ergün Penbe (doğum 17 Mayıs 1972 Zonguldak, Türkiye)
Futbola Gençlerbirliği'nde başlayan Ergün Penbe 1994 yılında Galatasaray' a transfer olmuştur.
Sol bek mevki ve orta sahanın, solunda görev yapan oyuncu ince fiziği ve yüksek tekniği ile G.Saray'ın nerdeyse tüm maçlarında ilk onbirde yer almıştır.
2000 yılındaki UEFA Kupası finalinde Arsenal'e karşı kullandığı ve gole çevirdiği penaltı takımının kupayı kazanmasında önemli bir rol oynamıştır.
Uluslararası deneyimi ile gene 48 defa görev aldığı (2000 Kasım'a kadar) Türk milli futbol takımının Dünya üçüncülüğün, elde etmesinde önemli katkısı olmuştur
Gica, Hagi ailesinin (Sultana ve Elena adında iki ablası ile birlikte) 3 çocuğundan biridir. 5 Şubat 1965 tarihinde Köstence'nin Sacele köyünde dünyaya geldi. 6 yaşındayken hiç unutamadığı bir hediye alır: bir top.
Bu top onun ilk topudur ve böylece efsanenin yaratılmasındaki ilk tuğlayı koyan annesi Chirata'dır.
Hagi’yi büyük bir futbolcudur ve her büyük futbolcu gibi bunu tek bir özelliğe değil, bir çok üstün özelliğin bir araya gelmesine borçludur. Hagi çok üst düzey bir futbol zekasına ve uyanıklığına sahiptir,
teknik yetenekleri üst düzeydedir, top sürme, çalım atma, uzaktan şut ve serbest vuruşlarda muhteşemdir. Yeşil sahalar bu özelliklerin bir kaç tanesine sahip olup şimdi esamisi okunmayan bir çok futbolcunun şahididir.
Ama Hagi aynı zamanda çalışma ahlakına sahip güçlü bir karakterdi. Yeteneklerini saha dışına da genişletebildiği için bir efsane olarak futbol tarihindeki yerini almıştır.
Küçük ayakları arasında topu mıknatıs gibi toplaması istemedikçe kimsenin topla arasına kolay kolay girememesi . Topa bilardo topu tarzında garip vuruş teknikleri ile çözülmemiş bir çok tekniği .
Topa bakarken sahanın her yerini radarları ile okuması . Kalecinin açıklığını dahi okuyup birden kaleciyi orta sahadan bile gol tehlikesine sokabilmesi. Çok iyi top çevirmesi , yönlendirmesi ,
oyun kurması ve diğer herşeyi ile Hagi bir teknik ekoldür.
Hagi, bir 10 numaraydı, klasik ileriye dönük orta saha oyuncusuydu. Hem gol atan hem de oyun kuran, asist veren bir oyuncuydu. Serbest oynamayı sevmesine rağmen oyun disiplininden kopmazdı.
Hagi deyince ceza sahasının etrafından attığı goller akla gelir hemen. Tam bir serbest vuruş ustasıydı. Orta çizgi ile kale çizgisi arasındaki hemen hemen her noktadan gol atmıştır.
Yalnızca serbest vuruştan değil, oyun içinde de mesafe tanımaksızın vurduğu şutlar her zaman çok tehlikeli olmuştur. Bu tip şutları hem isabetli hem de beklenmedik zamanlarda attığı için çok tehlikeliydi.
Kalecinin bir anlık dikkatsizliğini fark eder ve bazen 30 – 35 metreden şut çekerdi. FIFA’nın Yüzyılın En Güzel Yüz Golü listesinde 5. gol Hagi’nin attığı 1994 Dünya Kupası’nda Kolombiya’ya attığı goldür.
Uzak şutlarının dışında top sürüşü ve çalımları da Hagi efsanesinin önemli yapı taşlarındandır. Ceza sahası dışında topu ele geçirdiği zaman ne yapacağı belli olmazdı. Şut birinci seçenekti ama rakip defansta boşluklar
fark edip topla içeri girmesi de az rastlanır bir şey değildi.
Teknik olarak olağanüstü yetenekli olmasına rağmen çok çalışkan ve disiplinli bir futbolcuydu. Antrenmanları kaçırmayan, en erken gelen, en geç çıkan tipteki oyunculardandı. Çok düzgün bir aile hayatı vardı.
Bu yüzden de ileri yaşlarında dahi istikrarlı bir oyun tutturabilmiştir.
Onun bu kadar sevilmesinde oyun içindeki liderlik yönü büyük rol oynar. Bir teknik direktör gibi oyunu yönlendirir, arkadaşlarıyla konuşur, direktifler verirdi. Bu yönüyle oyunu, bütün sıcaklığıyla yaşayan bir futbolcuydu.
Bu yüzden de kendini tutamayıp hırçınlaşması alışıldık bir şeydi. Fakat oyun içinde, ortalamanın üstünde bir hırçınlığa ve kart görme eğilimine sahip olsa da oyun dışında akıllı, terbiyeli ve seviyeli bir insandır.
Romanya'da Yüzyılın Futbolcusu,6 kere de Yılın Futbolcusu seçilmiştir. Pele'nin Yaşayan En Büyük 125 Futbolcu listesinde de yer almakta
Başarıları
Kulüp
Avrupa Süper Kupa (1987, 2000)
UEFA Kupası (2000)
Romanya Ligi Şampiyonluğu (1987, 1988, 1990)
Romanya Kupası (1987, 1989)
Türkiye Süper Ligi Şampiyonluğu (1997, 1998, 1999, 2000)
Türkiye Kupası (1999, 2000)
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kupası (1997)
Milli
1984 Avrupa Şampiyonası (Fransa)
1990 Dünya Kupası (İtalya )
1994 Dünya Kupası (ABD)
1996 Avrupa Şampiyonası (İngiltere)
1998 Dünya Kupası (Fransa)
2000 Avrupa Şampiyonası (Hollanda-Belçika)
Bireysel
1985 Romanya'da Yılın Futbolcusu
1986 Romanya Ligi Gol Kralı
2000 Romanya'da Yılın Futbolcusu
[değiştir]
Kulüpleri
Futbolcu olarak
1982 - 1983 Farul Köstence (18 maç 17 gol)
1983 - 1986 Sportul Studentesc (108 maç 58 gol)
1986 - 1990 Steaua Bükreş (97 maç 76 gol)
1990 - 1992 Real Madrid (64 maç 19 gol)
1992 - 1994 Brescia (60 maç 14 gol)
1994 - 1996 Barcelona (36 maç 7 gol)
1996 - 2001 Galatasaray Spor Kulübü (167 maç 78 gol)
Teknik Direktör olarak
2001 Romanya Milli Takımı
2003 Bursaspor Futbol Kulübü
2004 - 2005 Galatasaray Spor Kulübü
Futbola Gençlerbirliği'nde başlayan Ergün Penbe 1994 yılında Galatasaray' a transfer olmuştur.
Sol bek mevki ve orta sahanın, solunda görev yapan oyuncu ince fiziği ve yüksek tekniği ile G.Saray'ın nerdeyse tüm maçlarında ilk onbirde yer almıştır.
2000 yılındaki UEFA Kupası finalinde Arsenal'e karşı kullandığı ve gole çevirdiği penaltı takımının kupayı kazanmasında önemli bir rol oynamıştır.
Uluslararası deneyimi ile gene 48 defa görev aldığı (2000 Kasım'a kadar) Türk milli futbol takımının Dünya üçüncülüğün, elde etmesinde önemli katkısı olmuştur
Gica, Hagi ailesinin (Sultana ve Elena adında iki ablası ile birlikte) 3 çocuğundan biridir. 5 Şubat 1965 tarihinde Köstence'nin Sacele köyünde dünyaya geldi. 6 yaşındayken hiç unutamadığı bir hediye alır: bir top.
Bu top onun ilk topudur ve böylece efsanenin yaratılmasındaki ilk tuğlayı koyan annesi Chirata'dır.
Hagi’yi büyük bir futbolcudur ve her büyük futbolcu gibi bunu tek bir özelliğe değil, bir çok üstün özelliğin bir araya gelmesine borçludur. Hagi çok üst düzey bir futbol zekasına ve uyanıklığına sahiptir,
teknik yetenekleri üst düzeydedir, top sürme, çalım atma, uzaktan şut ve serbest vuruşlarda muhteşemdir. Yeşil sahalar bu özelliklerin bir kaç tanesine sahip olup şimdi esamisi okunmayan bir çok futbolcunun şahididir.
Ama Hagi aynı zamanda çalışma ahlakına sahip güçlü bir karakterdi. Yeteneklerini saha dışına da genişletebildiği için bir efsane olarak futbol tarihindeki yerini almıştır.
Küçük ayakları arasında topu mıknatıs gibi toplaması istemedikçe kimsenin topla arasına kolay kolay girememesi . Topa bilardo topu tarzında garip vuruş teknikleri ile çözülmemiş bir çok tekniği .
Topa bakarken sahanın her yerini radarları ile okuması . Kalecinin açıklığını dahi okuyup birden kaleciyi orta sahadan bile gol tehlikesine sokabilmesi. Çok iyi top çevirmesi , yönlendirmesi ,
oyun kurması ve diğer herşeyi ile Hagi bir teknik ekoldür.
Hagi, bir 10 numaraydı, klasik ileriye dönük orta saha oyuncusuydu. Hem gol atan hem de oyun kuran, asist veren bir oyuncuydu. Serbest oynamayı sevmesine rağmen oyun disiplininden kopmazdı.
Hagi deyince ceza sahasının etrafından attığı goller akla gelir hemen. Tam bir serbest vuruş ustasıydı. Orta çizgi ile kale çizgisi arasındaki hemen hemen her noktadan gol atmıştır.
Yalnızca serbest vuruştan değil, oyun içinde de mesafe tanımaksızın vurduğu şutlar her zaman çok tehlikeli olmuştur. Bu tip şutları hem isabetli hem de beklenmedik zamanlarda attığı için çok tehlikeliydi.
Kalecinin bir anlık dikkatsizliğini fark eder ve bazen 30 – 35 metreden şut çekerdi. FIFA’nın Yüzyılın En Güzel Yüz Golü listesinde 5. gol Hagi’nin attığı 1994 Dünya Kupası’nda Kolombiya’ya attığı goldür.
Uzak şutlarının dışında top sürüşü ve çalımları da Hagi efsanesinin önemli yapı taşlarındandır. Ceza sahası dışında topu ele geçirdiği zaman ne yapacağı belli olmazdı. Şut birinci seçenekti ama rakip defansta boşluklar
fark edip topla içeri girmesi de az rastlanır bir şey değildi.
Teknik olarak olağanüstü yetenekli olmasına rağmen çok çalışkan ve disiplinli bir futbolcuydu. Antrenmanları kaçırmayan, en erken gelen, en geç çıkan tipteki oyunculardandı. Çok düzgün bir aile hayatı vardı.
Bu yüzden de ileri yaşlarında dahi istikrarlı bir oyun tutturabilmiştir.
Onun bu kadar sevilmesinde oyun içindeki liderlik yönü büyük rol oynar. Bir teknik direktör gibi oyunu yönlendirir, arkadaşlarıyla konuşur, direktifler verirdi. Bu yönüyle oyunu, bütün sıcaklığıyla yaşayan bir futbolcuydu.
Bu yüzden de kendini tutamayıp hırçınlaşması alışıldık bir şeydi. Fakat oyun içinde, ortalamanın üstünde bir hırçınlığa ve kart görme eğilimine sahip olsa da oyun dışında akıllı, terbiyeli ve seviyeli bir insandır.
Romanya'da Yüzyılın Futbolcusu,6 kere de Yılın Futbolcusu seçilmiştir. Pele'nin Yaşayan En Büyük 125 Futbolcu listesinde de yer almakta
Başarıları
Kulüp
Avrupa Süper Kupa (1987, 2000)
UEFA Kupası (2000)
Romanya Ligi Şampiyonluğu (1987, 1988, 1990)
Romanya Kupası (1987, 1989)
Türkiye Süper Ligi Şampiyonluğu (1997, 1998, 1999, 2000)
Türkiye Kupası (1999, 2000)
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kupası (1997)
Milli
1984 Avrupa Şampiyonası (Fransa)
1990 Dünya Kupası (İtalya )
1994 Dünya Kupası (ABD)
1996 Avrupa Şampiyonası (İngiltere)
1998 Dünya Kupası (Fransa)
2000 Avrupa Şampiyonası (Hollanda-Belçika)
Bireysel
1985 Romanya'da Yılın Futbolcusu
1986 Romanya Ligi Gol Kralı
2000 Romanya'da Yılın Futbolcusu
[değiştir]
Kulüpleri
Futbolcu olarak
1982 - 1983 Farul Köstence (18 maç 17 gol)
1983 - 1986 Sportul Studentesc (108 maç 58 gol)
1986 - 1990 Steaua Bükreş (97 maç 76 gol)
1990 - 1992 Real Madrid (64 maç 19 gol)
1992 - 1994 Brescia (60 maç 14 gol)
1994 - 1996 Barcelona (36 maç 7 gol)
1996 - 2001 Galatasaray Spor Kulübü (167 maç 78 gol)
Teknik Direktör olarak
2001 Romanya Milli Takımı
2003 Bursaspor Futbol Kulübü
2004 - 2005 Galatasaray Spor Kulübü
[/center]
ByGizemLi.- WebMaster
- Mesaj Sayısı : 46
Kayıt tarihi : 14/03/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz